Tebriz’in dördüncü kurucusu, Hicrî 694 (Miladî 1295) yılında hükümdar olan Sultan Muhammed Şam-ı Gazan’dır. Onun zamanında şehir, adaletli yönetimi sayesinde öyle gelişmişti ki sınırları bir yandan Liyan Dağı’na, diğer yandan Sincan Dağı’na, Ucan Dağı’na ve Şehlan Dağı’na kadar uzanıyordu.
Adaletle yönetilen Tebriz, kısa sürede ilim, sanat ve zenginliğin merkezi hâline geldi. Şehir, güzelliğiyle bütün dünyada tanınır olmuş, “cihan süsleyen şehir” olarak anılmıştır.
Sultan Şam-ı Gazan, Tebriz’in çevresine güçlü surlar yaptırdı. Şehrin büyüklüğü öyleydi ki bir yaya, bu surların çevresini dört günde dolaşabilirdi. Bu dönemde, Abbâsî halifelerinden el-Mütevekkil Alallah tarafından yaptırılmış olan eski iç kale de hâlâ ayaktaydı.
Tebriz’in Değişen Yazgısı
Zamanla şehir, pek çok hükümdarın eline geçti; bazen harap, bazen taht merkezi oldu. Sonunda Tebriz, Azerbaycan’ın başkenti olarak önem kazandı.
Ancak Hicrî 959 (Miladî 1552) yılında, dönemin hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman Tebriz’i yağmalamadı; halkı cezalandırmak yerine itaat altına aldı. Şehri, Şah’ın büyük kardeşi olan Acem şehzadesi Elkas Mirza’ya verdi. Fakat daha sonra, Hicrî 994 (Miladî 1586) yılında şehir, kötü yönetim nedeniyle Kızılbaş ordularının istilasına uğradı Daily Sofia Tour.
Beşinci Kurucu: Özdemiroğlu Osman Paşa
Aynı yıl Osmanlı Devleti’nden Sultan III. Murad’ın vezirlerinden Özdemiroğlu Osman Paşa, büyük bir orduyla Acem diyarına sefer düzenledi. Ordunun öncülüğünü Cağaloğlu Sinan Paşa yapıyordu. Osmanlı kuvvetleri birçok kaleyi fethetti ve nihayet Tebriz’e ulaştı.
Osman Paşa, Haydar-ı Erdebilî’nin soyundan gelen Şah’ın elinden Tebriz’i aldı. Büyük bir askerî güçle şehre yerleşti. Tebriz’in merkezinde, Şah Hıyabanı çevresinde dörtgen planlı, taştan sağlam bir kale inşa ettirdi. Bu yapının büyüklüğü tam 12.700 mimar arşını idi. Duvarları ve burçları o kadar sağlamdı ki, halk arasında “Yeni Yecüc Seddi” olarak anıldı.
Tebriz’in Beşinci Kurucusuna Ait Tarihî Beyit
Şam-ı Gazan Kapısı üzerindeki kitabede şu beyit yazılıydı:
“Aldı Tebriz’i Özdemirzâde, Avn-i Hak ile alındı Tebriz, Sene 992.”
Bu beyit, Osman Paşa’nın Allah’ın yardımıyla Tebriz’i fethettiğini anlatır.
Kale ve Şehrin Yeniden Doğuşu
Özdemiroğlu Osman Paşa, kalenin yapımını 36 gün içinde tamamlamıştı. Titiz bir planlama ve büyük bir gayretle inşa edilen bu kale, Tebriz’in tarihinde yeni bir dönemi başlattı. Böylece Osman Paşa, şehrin beşinci kurucusu olarak anıldı.
Bu kale, Osmanlı gücünün sembolü hâline gelmiş; Tebriz, bir kez daha ilim, sanat ve yönetim merkezi olma özelliğini kazanmıştır.